Özellikle çevresel etkenler kapsamında birçok farklı problem zaman içerisinde üreme organlarında büyük tahribatlara sebep olabilmektedir. Bunlar içerisinde en çok da sperm ve yumurtalık kısımlarında birtakım genetik bozukluklar meydana getirebilmekte ve istenilen o üreme potansiyelinin kısırlık ile birlikte çok düşük seviyelere inmesine sebep olabilmektedir. Bu da gebeliğin ortaya çıkmamasına ve daha da kötüsü asla çocuk sahibi olamama gibi sorunları meydana getirebilmektedir.
Sanayileşmenin gün geçtikçe daha fazla yoğunlaştığı ve kent yaşamının insan sağlığı üzerinde getirdiği olumsuz etkiler yüzünden, üreme organları kapsamında ortaya çıkan genetik sorunlar, her geçen gün daha şiddetli bir şekilde görülmektedir. Özellikle de ilaç firmalarının konvensiyonel bir açıdan tarım çalışmaları gerçekleştirmesi ve küresel gıdaların sürekli olarak içerisine katılan katkı maddeleri kapsamında, insan genomu üzerinde daha büyük bir tahribat yarattığı bilinmektedir.
Bu kapsamda besin kaybı meydana gelirken aynı zamanda metabolizmaya doğrudan nüfus eden bazı toksik maddeler, insan sağlığını güçlü bir şekilde tehdit etmekte ve üreme organlarına doğrudan zarar vermektedir. Üstelik bu sadece üreme değil aynı zamanda bünyenin zayıflamasına ve iç organlarında büyük bir zarara uğramasına sebep olabilmektedir.
Sülük Uygulaması İle Kısırlık Tedavisi
Günümüzde sülük tedavisi ve kısırlık konusunda geleneksel uygulamalar altında bu yöntem büyük bir öneme sahip hale gelmiş durumdadır. Bu alanda büyük bir tecrübe sahibi olan uzman kişiler kapsamında gerçekleştirilen bu tedaviye sayesinde, vücut içerisine giren birtakım toksinlerin dışarı atılmasına olarak verilmektedir. Bu sayede böylesi zararların meydana getirdiği kısırlık problemleri tamamen ortadan kaldırılmaktadır.
Koruyucu hekimlik uygulamaları seçenekleri kapsamında en başı çeken bu yöntem sayesinde, vücut içerisindeki aynı zamanda kirli kan tamamen dışarı atılmakta ve hücrelerin yenilenmesine olarak tanınmaktadır. Elbette hücrelerin yenilenmesi üreme organlarının tam olarak çalışmasına fırsat tanırken, aynı zamanda çocuk sahibi olma ihtimalini daha yüksek seviyelere çıkarma şansı vermektedir. Özellikle vücudun atamadığı ve kanda yoğun bir şekilde biriken metabolizma atıkları, birbirinden farklı toksik maddeler ve ağır metal kalıntıları hacamat yöntemi kapsamında tamamen vücuttan atılmaktadır.
Bu şekilde kan tamamen temizlenirken aynı zamanda vücudun değişik noktalarında kan dolaşımı daha düzenli bir duruma gelebilmektedir. O yüzden günümüzde sağlıklı bir yaşama kavuşabilmek ve bunu hem fiziksel hem de psikolojik açıdan elde edebilmek adına sülük uygulaması günümüze büyük bir önem arz etmektedir. Ayrıca sülük tedavi işlemi kapsamında kalp ve damar hastalıklarında oldukça başarılı sonuçlar elde edebilmektedir. Özellikle vücuda bu şekilde enjekte edilen birbirinden farklı fonksiyonel yapıya sahip olan enzimler, damar kısımlarında biriken hücre makrofajlarını, lipidi ve kalsiyum plaklarını çözmek suretiyle vücuttan tamamen atılmasına olanak vermektedir. Bu sayede kan dolaşımı istenilen seviyeye gelmekte ve vücut için gerekli olan besin maddeleri farklı organlara güven içerisinde ulaşmaktadır.
Sülük Uygulaması İle Birlikte Çocuk Sahibi Olma İmkanı
Özellikle sülük tedavisi kapsamında vücut içerisindeki hücrelerin yenilenmesini ve aynı zamanda hücrelerin kalitesinin artması konusunda büyük bir avantaj elde edilebilmektedir. Buna paralel olarak üreme organlarındaki hücreler de yenilenmekte ve kalitesi artarak çocuk sahibi olma oranı daha yüksek noktalara gelebilmektedir. Günümüzde bu yöntem doğal bir tedavi olarak ön plana çıkmakta ve çocuk sahibi olmak isteyenler için önemli bir tedavi uygulaması olarak gerçekleştirilmektedir. Ayrıca hücre yenilenmesi ile birlikte dokuların onarımı da en iyi şekilde sağlanır. Özellikle gün içerisinde çok fazla ilaç kullanan ya da diyabet hastaları için cinsel hayat neredeyse bitme derecesine gelmektedir. Bu kapsamda doğru beslenme ile birlikte aynı zamanda Hacamat tedavisi ile cinsel hayat yeniden sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilebilir.