Hacamat

Dünya genelinde hacamat yeni yeni fark edilmeye başlanan ve 1400 yıl önce Hz. Muhammed (sav)’in öğrettiği hacamat, bu gün birçok rahatsızlığın şifası olarak tanımlanmaktadır. 2016 olimpiyatlarında sporcuların bu tedaviyi tercih etmesi ile dünya gündemine gelen bu tedavi şekli, zararsız olması ve her hangi bir anesteziye gerek bırakmaması nedeniyle, büyük ilgi görmeye başlamıştır.

Arabistan’da bu konu ile ilgili hastaneler, yüzyıllardır varlığını korumaktadır. Ülkemizde de 1953 yılında yasaklanmıştı. Ancak, 2014 yılında geleneksel tedavi yöntemleri kategorisine alınarak resmiyet kazanmıştır. Bu gün birçok hastanede hacamat tedavisini tercih eden nöroloji uzmanları vardır.

Etkili Çözüm

Tedavisi mümkün olmayan birçok hastalığın tedavisinde kullanılan bu doğal şifa yöntemi, özellikle migren hastalığında büyük bir rahatlama sağlamaktadır. Dr. Merim Omerhodzic, hacca gittiği zaman tanıştığı bu tedaviyi, çalışma kategorisine aldı. Nöroloji dalında birçok sorunu, kolay bir şekilde çözüme kavuşturan bu mükemmel tedavi şekli, dünya genelinde kabul görmeye başlamıştır. Brezilya, İngiltere, Türkiye, Arabistan ve daha birçok ülkede büyük bir üne kavuştu. Bunun nedeni, migren gibi tedavisi mümkün olmayan hastalıkların tedavisinde etkili olmasıdır.

Bel fıtığı gibi hastalıklara da çok iyi gelmektedir. Kolay, basit ve yan etkisi olmayan bu tedavide, her hangi bir uyuşturucu kullanılmamaktadır. Bu nedenle en sağlıklı tedavi şekilleri içerisinde yer almaktadır. Yapılan birçok test, bu hastalığın mükemmel sonuç verdiğini kanıtlamıştır. Ameliyatla düzelebilecek bel fıtığı rahatsızlıkları, bu tedavi yöntemi ile çok kolay bir şekilde tedavi edilebilmektedir.

Neden İlgi Görüyor?

Dünya genelinde büyük bir ilgi görmeye başlamıştır. Bunun nedeni, elektronik cihazlarının artması, buna bağlı olarak baz istasyonlarının artması, hava kirliliğinin artması ve gıdalarımızda zararlı içeriğin artmasıdır. Bu etkenler kanın yapısını ciddi şekilde bozmaktadır. Kirli kan hastalık olduğu için, beraberinde birçok sorun meydana gelmektedir. Hacamatla kandaki zararlı toksinler, hastalık yapıcı etkiler tamamen dışarı çıkmaktadır. Nöroloji uzmanı Merim Omerhodzic, ‘Tıp dünyası bu tedaviyi incelemelidir ve tıp literatürüne kabul etmelidir’ diyerek, bu konunun önemini vurgulamaktadır.

İlaçların tedavi edici özelliklerinin yanı sıra birçok zararlı yan etkisi vardır. Dünyanın dört bir yanında tanınmaya başlayan bu tedavi yöntemi, ilaç tedavisinin yan etkilerinden tamamen uzaktır. Tıp dünyasında, ‘resetleme, yenilenme ve temizlenme’ kategorisinde kabul görmüştür. Vücut içerisindeki iltihabın ameliyatsız çıkarılmasında, bu yöntem oldukça başarılı sonuçlar vermiştir. Hacamatlı çıkan kanı labaratuvar ortamında inceleyen bilim adamları, zararlı toksinlerle ve yağlarla karşılaşmıştır. Kolesterol, tansiyon ve şekeri anında dengeleyen bu tedavi şekli, psikoloji ve nöroloji kategorisinde kesin ve etkili çözümleri beraberinde getirmektedir. 2016 olimpiyatlarında ekrana yansıyan hacamat izleri, bütün dünyanın gündemine gelmiştir. Bütün dünya bu tedavi şeklini araştırmaya başlamıştır.

Abdülhamit Han, ölümle sonuçlanan hastalığında, ağrıları için birçok defa kan aldırmıştır. Osmanlıda kan alma (hacamat), normal hayatımızın bir parçasıydı. Arabistan’da hasta olan bir kişi, önce bu tedaviyi gerçekleştiren hastanelere gitmektedir. Orada kan aldırma işlemini yaptırmaktadır. Hastaların büyük bir çoğunluğu hacamat hastanesinden evine dönmektedir. Bu şekilde, hastanelerdeki doluluk oranı çok aşağılara çekilmiştir.

Bugün Türkiye’de sağlık sektöründe rahatlamanın yaşanması için hacamatla ilgili kliniklerin açılmasının uygun olacağını düşünen bilim adamları bulunmaktadır. Pahalı olmayan ve fazla uzun sürmeyen bu tedavi ile sağlık sektöründeki doluluk oranı da azalmaya başlayacaktır.