Geçmişi 5.000 yıl öncesine dayanan hacamatın tarihi; Mısırlılar, eski Çin uygarlıkları ve Babillere dayanır. Hastalıkların tedavisinde yüzyıllardır kullanılan yöntemle şifa bulunur ve kan akışının harekete geçirilmesi sağlanır. Batı literatürüne wet cupping therapy olarak giren yöntem Arapçada Hijame ve Asya dillerinde de Shinga de Toobin olarak anılır. Hacamat sisteminin ilk kez eski Mısır’da kullanıldığına dair kalıntılara ulaşılmıştır.
En eski tıp metni olarak kabul edilen Eber Papirüslerinde hacamat tedavisine yer verilmiş uygulama detaylı bir şekilde anlatılmış ve faydalarına değinilmiştir. Modern tıbbın babası olarak bilinen Hipokrat’ın, Yunan tıbbının efsane hekimi olan Galen’in, Osmanlı döneminde de İbn-i Sina ve Mısır başhekimi Ahmet El Mardani’nin hacamattan bahsettiği ve hastalarına tavsiye ettiği bilinir. Moğol tıbbında en az 2.500 yıllık geçmişe sahip olan yöntem kabile toplumlarının tedavi yöntemi olarak dikkat çekmiştir.
İlk Çağlarda Hacamat İçin Kullanılan Malzemeler
Geçmişte hayvan boynuzlarından yardım alınarak uygulanan hacamat daha sonraları; toprak, cam, bambu ve metal vakum malzemeleri kullanılarak uygulanmaya başlanmıştır. Günümüzde ise hacamat için en fazla cam ve vakumlu mika kupalardan yardım alınır. Çok eski çağlarda özellikle batıdaki hastanelerde sadece yetenekli doktorlar tarafından uygulanan yöntem, zaman içinde Avrupa ve Amerikalı doktorlar tarafından da keşfedilmiştir. 1860’lardan sonra özellikle ilaç firmalarının planlı çalışmalarıyla unutturulmaya çalışan sistem günümüzde modern tıptan aldığı destekle yeniden popüler olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Kısaca deriden vakum yöntemiyle kan alınması olarak tarif edilebilecek olan hacamatı tıbbi hacamat, pek çok rahatsızlığa çare olarak düşünülebilir. Bir çeşit akupunktur yöntemi olarak görülecek tedavide; deri hafifçe çizilir ve vakum malzemesinden alınan destekle kan içeriden dışarıya transfer edilir. Geleneksel yöntemlerde uygulama; ağrı ve şikayetin olduğu bölgeye yakın yerlerde yapılır. Psikolojik rahatsızlıklardan fiziksel şikayetlere kadar geniş bir tedavi ağı olan yöntemin özellikle diz, ayak ve el gibi çift olan uzuvlarda başarılı sonuçları olduğu düşünülmektedir.
Hacamatın Faydaları Nelerdir?
İlk olarak vücuda direnç kazandırması ve bağışıklık sistemini güçlendirmesiyle bilinen hacamat, ödemi çözerken vücudun serbest radikaller ve istenmeyen toksinlerden arındırılmasını da sağlar. Kan üretimi üstlenen organları uyaran, beyin fonksiyonlarının canlanmasını sağlayan, ağrıları gideren, bel ve boyun fıtığını tedavi eden, unutkanlık ve dikkat eksikliğini azaltan, analitik düşünce gücünü destekleyen, dengeli bir ergenlik geçirilmesini sağlayan ve psikolojik rahatsızlıklara çare olan hacamat, günümüzde yeniden dertlere derman olarak görülmeye başlanmıştır.
Hacamat yapılırken dikkat edilmesi gerekenler arasında; en önemli konu ortamın steril, malzemelerin ilk kez kullanılıyor olması ve uygulamayı yapacak olan kişinin deneyimidir. Steril şartlarda ve ehil ellerde yapılmayan tedavi HIV, hepatit B veya HCV gibi hastalıkların kişiden kişiye bulaşmasına neden olabilir. Uygulamanın mutlaka hekim tarafından onaylanması ve çocuklarda, hamilelerde, kanser hastalarında, yaşlılarda, kemik ve kas problemleri olan kişilerde tercih edilmemesine özen gösterilmelidir.